Bugün bizim için bir şey yap! Canım kitap istiyor :)

Merhaba :) 
Yayınevleri, yazarlar, yazmayanlar, okuyanlar bugün bizim -biz=sen ve ben- için bir şey yapın.

Bana bir kitap hediye edin! :) Biliyorum çok yüzsüzüm. Ama şimdiye kadar hiçbirinizin aklına gelmedim. 
Bunu yapmaya beni siz zorladınız! :D

Size kitabımızı okuyacağımın ve kitap hediye etmenin vereceği hazzın garantisini veriyorum.

alldkitap@gmail.com adresine mail atabilir.Blogumun sağ altındaki İletişim formundan bana ulaşmanızı bekliyor olacağım.

(Hiç mail almayacak olma ihtimalim kuvvetle 

muhtemel):

 Kediler Güzel Uyanır

 Bu kitabı okuduğunuz gün haziranın olsun, terletmesin ama sıcağı olsun haziran mühim değil, mutlaka rüzgarı olsun. Rüzgar dediysem şöyle iraden dışı sayfaları çevirenden değil, saçlarını yüzüne düşürenden. 

 Bu kitap huzur dolu.

 "Kediler Güzel Uyanır" isimli bir kitapta huzurdan başka ne aranır :)  

 Öykü okumaktan pek hoşlandığım doğrudur. Bir değişiklik olsun dedim, pişman değilim yine olsa yine yaparım! :) Eh tam da zamanı ya hani. Okuyun biraz kafa dağıtın, rahatlayın derim.

• Naif duygular samimi bir dille anlatılıyor.
• Kitap 40 küsür hikayeden oluşuyor.
• Kitaplığınıza çok yakışacak.
  

Genç Werther'in Acıları

Dünyaca ünlü yazar Goethe'nin 25 yaşındayken yazdığı mektup-roman Werther'ın hayali dostu Wilhelm'e yazdığı mektuplardan oluşuyor.  Werther her şeyiyle muhteşem bir kıza aşık oluyor. Fakat bu aşkından karşılık göremiyor üstüne üstlük kız başkasıyla evleniyor.   Hikaye gözünüze basit gelmiş olmalı, Werther'in mektuplarını okurken asla böyle düşünmeyeceksiniz. Lotte'yi (esas kız) onun gözünden göreceksiniz, saplantılı bir aşka tanık olacaksınız.     

 Kitabı bitirdiğimde Lotte'ye hayran kaldım bir süre. Lotte kelimenin tam anlamıyla kusursuzdu. Hayranlığım çok uzun sürmedi kitap Lotte'yi değil Werther'in Lotte'sini anlatıyordu.   

Çürümüş çilek kokan bir kitap! En güzel duygular en can sıkıcı korkulara dönüşüyor! 

• Yazıldığı dönemde (Almanya'da) birçok intihara sebep olmuştur.
• Aşık değilseniz mutlaka okuyun.
• Aşık olmak üzereyseniz mutlaka okuyun.
• OKUYUN!
                                                                                            
  
  
  
  

 Ağladı ve Gözyaşlarını Öptüm

 Merhabalar :) bugünkü notlarım benden genç olmasın pek genç bir yazar olan Aytuğ Akdoğan'a ait Ağladı ve Gözyaşlarını Öptüm adlı kitabına dair. Kitabı okuyalı 2 yıldan fazla oldu. Şimdi bakıyorum da kitabın bilmem kaçıncı baskısı yapılmış. Hala okumamış olanlar, evet sizlere sesleniyorum. Aytuğ Akdoğan'ın 2. kitabı Ağladı ve Gözyaşlarını Öptüm'ü elinize alırsanız 19 yaşında "aykırı" bir genci anlarsınız. Belki biraz ağlarsınız. 

 Okurken yazarla bütünleşiyorsunuz. Aşırıya kaçmayın aman ha! Yazım intihara teşvik sayılır bunu yaparsanız.

 Kitap sizi eğlendirmeyecek hatta moralinizi bozacak. Cesaretiniz varsa okuyun!  

• Okurken yanınızda kalem bulundurun.
• Tam tweetlerine layık cümleler içeriyor.
• Ben Hep 17 Yaşındayım'ı okuduysanız Ağladı ve Gözyaşlarını Öptüm'ü okumayın.
• Ağladı ve Gözyaşlarını Öptüm'ü okuduysanız Ben Hep 17 Yaşındayım'ı okumayın.

Henüz Vakit Varken Gülüm

Yazdığım ilk notlar benim için özel olan bir kitaba ait olsun istedim. Bahsettiğim kitap Nazım Hikmet'in seçme şiirlerinde derlenmiş 112 sayfadan oluşuyor. Yani tam çantanıza uygun, günün en Nazım'a yakışan anlarını onsuz yaşamayasınız diye. Aynı benim yaptığım gibi kitabı 3 aydır her an yanımda bulunduruyorum. Daha uzun süre beni terk etmeyecek gibi görünüyor. 

*** Nazım Hikmet'i ilk defa okuyacaksan, işte tam olarak buradan başlamalısın. Devamı mutlaka gelecektir :) 

" Henüz vakit varken, gülüm,

Paris yanıp yıkılmadan,

henüz vakit varken, gülüm,

yüreğim dalındayken henüz,

ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri

Volter Rıhtımında dayayıp seni duvara 

öpmeliyim ağzından 

sonra dönüp yüzümüzü Notrdama

çiçeğini seyretmeliyiz onun, 

birden bana sarılmalısın, gülüm,

korkudan, hayretten, sevinçten 

ve de sessiz sessiz ağlamalısın, 

yıldızlar da çiselemeli

incecikten bir yağmurla karışarak. "